Sayfalar

Kızıl Şovalye #1

"Şşş" dedi küçük kız. "Baksana teneke kafa"

Robot yılların alışkanlığıyla hareketsizliğini korudu. Beklemesi için hiç bir sebebi kalmayana kadar beklemişti, o gün geldiğinde biraz daha beklemişti. Ve ondan sonra biraz daha.

"Şşş" diye ısrar etti küçük kız, "hadi ama"

Robot hareket etmese de, uzun süredir uyuyan devreleri yavaşyavaş gözlerini açmaya başladı. Önce kızı, ardından çevresini bir kez daha izlemledi sessizce. Her şey nasıl da farklı geliyordu son seferden bu yana. Gökyüzü griden maviye dönmüş, eskiden beton harabelerinin olduğu yerde ağaçlar bitmişti.

"Hadi ama ya," diye kızdı küçük kız. "Çalıştığını biliyorum."

Düzenli emir hattını kontrol etti radyo alıcılarıyla. O anda radyonun çalışmadığını farketti. Evrensel ağdan düşmüştü. Koca bir cızırtıdan başka hiçbir şey almıyordu. Algısının belli bir kısmını radyonun tamirine ayırdı.

"Babam senin ölülerden bile eski olduğunu söylüyor" diye konuştu kız etrafında koştururken. "Ölüleri öldürelimiz o kadar çok olmuş ki ne kadar eski olabileceğini hayal dahi edemiyorum."

Robot kızın fiziksel yapısını gözlemlerken radyo bağlantısını tekrar sağladı. Sinyaller baştan kesik kesik gelse de bir kaç kanal ayarlamasıyla doğru bir metin almayı başardı.

"Virüs sığınaklar dışındaki tüm çevrelere yayıldı. Güneşin altında hareket eden her canlı öldürülecek. Tekrar ediyorum güneşin altındaki tüm canlılar öldürülecek."

Bu sırada Robottaki değişiklikleri farkeden küçük kız heyecanla bağırdı. "Hayatta olduğunu biliyordum." Robotun hareketlerini sevinçle ellerini çırparak izlerken sordu merakla;

"O kırmızı ışık ne?"

Robot bu soru üzerine kafasını hızla çevirdi küçük kıza;

"Hedef saptandı"

Deli robotun ilk sözleri, küçük kızın neşeli hayatında duyduğu son sesler oldu.

-gri